Enerji Verimliliği ile İlgili Küresel Gelişmeler
Dünya mevcut enerji ihtiyacının çok önemli bir kısmını karşılamakta olan fosil yakıtların rezervlerini hızlı bir biçimde tüketmektedir. Yapılan araştırmalara göre bulunduğumuz yüzyılın ikinci yarısı için doğalgaz ve petrol gibi enerji üretimi için önemli olan fosil yakıtların rezervlerinin sonuna gelineceği yani tükeneceği tahmin edilmektedir. Bu yüzden mevcut enerji kaynaklarını verimli bir biçimde kullanmak oldukça fazla önem arz etmektedir. Artan nüfus, sanayileşme ve şehirleşme gibi birçok çeşitli etkenden dolayı enerji ihtiyacı sürekli artıyor fakat kaynaklar gittikçe azalıyor, bu yüzden de dünya üzerinde enerjinin verimli kullanılmasını sağlamak adına çok farklı programlar uygulanıyor.
Ayrıyeten enerji verimliliğinin ekolojik açıdan olumlu katkılarının yanı sıra ekonomik ve sosyal hayata da yararları vardır. Bunlar; enerji arz güvenliğine fayda sağlama, tasarruf yapma, endüstriyel üretkenliğe yardımcı olma, yeni iş olanakları oluşturma, enerji maliyetlerini ve fiyatlarını azaltma, ülke ve bireysel bütçeler üzerindeki ekonomik stresi azaltma, rekabet gücünü arttırmayı sağlama, sağlık ve eğitim gibi sosyal alanlardaki çalışmaları iyileştirme gibi daha birçok fayda sağlayabilir.
Enerji verimliliği için ilk stratejiler, petrol krizine ve petrol krizinin meydana gelmesinden dolayı enerji fiyatlarındaki artışlara bir çözüm üretmek adına 1970’li yıllarda Japonya ve Batılı sanayileşmiş ülkeler tarafından geliştirilmeye ve uygulanmaya başlanmıştır. 1980’li yıllar ile birlikte artık enerji verimliliği kavramı, enerji ve kalkınma politika planları için vazgeçilmez bir yapı haline gelmiştir ve gün geçtikçe yaygınlaşan bir uygulama alanına sahip olmuştur.
Enerji verimliliği alanında Avrupa Birliği ve Japonya’daki çalışmalar, uygulanan politikalar, tedbir ve teşvikler, diğer ülkelerde enerji verimliliği alanında yapılan çalışmalara göre daha belirgin bir şekilde farklılaşmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’nin bazı eyaletleri enerji verimliliği alanında diğer ülkelere göre daha fazla ilerleme kaydetmiş durumdadırlar.
Japonya tarafından The Energy Conservation Center Türkçesi Enerji Tasarrufu Merkezi olan yapı kurulmuştur. Bu yapı enerjiyi verimli kullanmak adına son derece ciddi ve ileri tedbirlerin geliştirilmesi, hükümetlerin etkin politikalar üretmeye ve ürettikleri politikaları uygulamaya yönlendirmesi ile bilinmektedir. Japonya’da enerjinin verimli kullanılması için geliştirilen tedbirler, kanuni yaptırımlar ve devlet tarafından sağlanmış olan finansal destekler sayesinde önemli bir derecede yaygınlık kazanmıştır.
1992 tarihinden itibaren yürürlükte olan ODYSSEE veri izleme projesi, Avrupa’daki 15 ülke tarafından çevre politikaları ve enerji verimliliğinden sorumlu ulusal kuruluşların katılımıyla üretilmiştir. Bu proje sayesinde enerjinin verimli kullanımı ile ilgili ortak politikalar ve tedbirler için zemin oluşturulmuştur.
1991 ile 1995 yılları arasında Avrupa’da SAVE programı çalışmaları yapılmıştır. SAVE programı kapsamında sanayi, ulaştırma ve hizmet sektörü gibi sektörlerde enerji verimliliğinin arttırılması ve enerji verimliliğinin vazgeçilmez bir yapı taşı olan enerji tasarrufuna teşvik edilmesi amaçlanmıştır. Bu program ile birlikte politika tedbirlerinde bilgilendirme çalışmaları, pilot faaliyetleri, bölgesel ve yöresel enerji ajanslarının kurulmasına kadar birçok faydalı uygulama hayata geçirilmiştir. 1995 yılından sonra, 96/737/EC sayılı karar ile birlikte SAVE programı SAVE II programı adıyla beş yıl daha uygulamaya konulmuştur. 2000 yılında ise, 647/2000/EC sayılı karar ile birlikte Enerji Çatı Programı altına girmiştir.
Avrupa Birliği tarafından 1994 ile 1998 yılları arasında JOULE/THERMIE programı altında temiz ve verimli enerji çalışmaları için teknolojik çalışmaları desteklemek adına uluslararası iş birlikleri ile AR-GE çalışmalarına destek verilmiştir.
Avrupa Birliği tarafından yapılan başka bir proje örneği de 1996 ile 2000 yılları arasında çalışmaları sürdürülmüş SYNERGY programıdır. Program kapsamında başka ülkeler arasında enerji politika iş birliklerini geliştirmek adına yapılmış bir çalışmadır.
Günümüzde ise küresel aktörler enerji tasarrufundaki halihazırdaki potansiyellerini arttırmak adına günümüz şartlarına uygun programlar üzerinde çalışmaktadırlar. Bunun neticesi olarak, ekonomik imkanların gelişmesi ve yaşam standartlarının iyileşmesinden dolayı modern ekipmanların kullanımı oldukça yaygınlaşmaktadır. Bu alana verilecek en önemli örnekler, elektrikli araçlar, akıllı evler ve yüksek enerji tasarrufu sağlayan ürün gruplarıdır. Teknolojik yeniliklerin yanında enerjinin verimli ve tasarruflu kullanılması için bu alana yapılan yatırımlar da oldukça önemli bir yere sahiptir.
Dünyada enerji verimliliği çalışmalarına yatırım yaparak sürdürülebilirlik ve bu alanda proje üretmek isteyen insanlara teşvik sağlayan birçok farklı kuruluş bulunmaktadır. Bu kuruluşlar arasında öne çıkanlar ise Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB), Uluslararası Finans Kurumu (IFC), Dünya Bankası gibi kuruluşlardır. Bu kuruluşların yanı sıra yerel ve ulusal çapta birçok kurum ve kuruluş da enerji verimliliği alanında çalışmalarını sürdürmektedir. Özel sektörler, Sivil Toplum Kuruluşları, Üniversiteler, Öğrenci Toplulukları, Dernek ve Vakıflar bu alanda çeşitli önemli çalışmalara imza atmaktadır. Bununla beraber hükümetler ve kamu kuruluşları da enerjinin verimli kullanılması konusunda ulusal bilinçlenmenin artması için çeşitli çalışmalarda bulunmaktadır.
Uluslararası Enerji Ajansı tarafından yapılan hesaplamalara göre, enerji verimliliği ile ilgili yapılan çalışmalar olmasaydı dünya bugün harcadığı enerjiden %12 daha fazla enerji harcayacaktı. Yani 2000’li yıllardan sonra enerjinin verimli kullanımıyla ilgili çalışmalar yapılmasaydı dünyanın yaklaşık 2 milyon tona eş değer petrol seviyesinde ekstra enerji harcayacağı tahmin edilmektedir. Ayrıyeten enerji yoğunluğu alanında her yıl %3’lük bir ilerleme kaydedilirse 2040 yılından itibaren enerji ticaretinden 700 milyar dolar, hane halkı enerji tüketiminden 550 milyar dolar, sanayideki enerji harcamalarından 600 milyar dolar tasarruf sağlanarak dünya ekonomisine 18,5 trilyon dolar fayda sağlanacağı beklenmektedir. Yapılan hesaplamalar doğrultusunda enerji yoğunluğunun yaklaşık üçte iki oranında azalması sonucu 2050’de enerji ihtiyacının bugünkü enerji talep seviyenin bir miktar altında kalacağı tahmin edilmektedir.
Enerji verimliliği alanıyla ilgili çalışmalar gayet güzel gelişmelere yol açmış olsa da yeterli seviyede değildir. Enerjinin verimli kullanılmasıyla ilgili yapılan çalışmalar gün geçtikçe gelişerek dünyanın geneline yayılmalıdır.
Enerji verimliliği ile ilgili hazırlamış olduğumuz "Türkiye’de Enerji Verimliliği ile İlgili Çalışmalar" yazımızı okuyarak daha fazla bilgi elde edebilirsiniz.