PLC’nin Tarihçesi
PLC ya da Programlanabilir Mantık Denetleyici, otomasyon
endüstrisinde köklü bir dönüşüm yaratmıştır. Günümüzde PLC'ler, geniş bir
uygulama yelpazesinde kendine yer bulmuş durumda; fabrikalardaki üretim
hatlarından, karmaşık makine sistemlerine ve hatta otomatlara kadar pek çok
alanda kullanılmaktadır. Ancak, bu yenilikçi teknoloji bazı kaynaklara göre
1968 yılından bazı kaynaklara göre 1969 yılında yani 1960 yılların sonunda
tasarlanmıştır. O dönemde, otomasyon sistemlerinde karşılaşılan sorunlar
oldukça karmaşıktı ve bu sorunların çözümü için yeni ve etkili bir yaklaşıma
ihtiyaç duyuluyordu.
PLC’nin Kökeni ve Doğuşu
Endüstriyel Otomasyonun
Temel Sorunları
1960'ların sonlarına doğru, endüstriyel otomasyon
sistemlerinde karşılaşılan en büyük sorunlardan biri, makinelerin esnek bir
şekilde kontrol edilememesiydi. O dönemde kullanılan röle tabanlı sistemler,
karmaşık ve hantal yapıları nedeniyle verimsizdi. İşte burada, daha esnek ve
programlanabilir bir çözüm arayışı doğdu.
Dick Morley ve PLC'nin
Gelişimi
PLC'nin temelleri, General Motors'ta çalışan mühendis Dick
Morley tarafından atıldı. Morley, otomasyon sistemlerini daha esnek ve
programlanabilir hale getirmek için bir çözüm arıyordu. 1968 yılında,
Allen-Bradley şirketiyle birlikte PLC'nin ilk versiyonu olan
"Modicon" piyasaya sürüldü. Bu, endüstriyel kontrolde devrim
niteliğinde bir gelişmeydi çünkü PLC'ler, önceki röle tabanlı sistemlere göre
daha esnek, programlanabilir ve kullanımı daha kolaydı.
Endüstriyel Otomasyonun Eski
Yöntemleri
Endüstriyel otomasyon tarihi boyunca, makinelerin
kontrolünde kullanılan yöntemler önemli bir değişim geçirmiştir. Bu değişimin
merkezinde ise rölelerden programlanabilir mantık denetleyicilere geçiş
yatmaktadır.
Röleler ve İşleyişleri
PLC'lerden önce, röleler hakimiyet kurmuştu. Elektromanyetik
prensiplere dayanan bu basit cihazlar, bir bobinin oluşturduğu manyetik alan
ile anahtarları açıp kapatarak işlev görüyordu. Enerji verildiğinde anahtar
kapanır, enerji kesildiğinde ise açılırdı. Bu sayede, motorlar gibi basit
makinelerin çalıştırılması ve durdurulması gibi temel kontrol işlemleri
gerçekleştirilirdi.
Akıllı Röle Kullanımı
Akıllı röle, endüstriyel uygulamalarda kullanılmak üzere
tasarlanmış küçük çaplı PLC olarak tanımlanabilir. Piyasada mini PLC veya lojik
röle olarak da bilinen bu cihaz, kumanda ve otomasyon panolarında basit
programlama işlemleri gerçekleştirmek için çözüm sunar.
Rölelerin Karmaşıklığı ve
Sorunları
Ancak fabrikalar büyüdükçe ve kontrol edilmesi gereken
makinelerin sayısı arttıkça röleler yetersiz kalmaya başladı. Her motor için
ayrı bir güç rölesi eklemek, elektrik panolarını rölelerle dolduruyordu. Bu
karmaşıklık, hata riskini ve kablolama problemlerini de beraberinde
getiriyordu.
Daha da önemlisi, röleler ile karmaşık kontrol işlemleri gerçekleştirmek oldukça zordu. Zamanlayıcılar ve yardımcı röleler kullanılarak bu karmaşıklık bir nebze aşılabiliyordu. Fakat bu da sistemi daha da karmaşıklaştırıyor ve hata yapma olasılığını artırıyordu.
PLC'nin Endüstriyel
Kontroldeki Devrimi
PLC'lerin Rölelerden
Farkları
İşte tam bu noktada PLC'ler devreye girdi. 1960'larda icat
edilen PLC'ler, rölelerin yerini alarak otomasyonda bir devrim yarattı.
Bilgisayar işlem gücünü ve programlanabilirliği bir araya getiren PLC'ler,
karmaşık kontrol işlemlerini kolayca gerçekleştirebilme imkânı sundu. Bu
sayede, fabrikalar daha verimli ve esnek bir şekilde çalışabilir hale geldi.
Modicon’un Tanıtımı ve İlk
Kullanım Alanları
1968 yılında piyasaya sürülen ilk PLC olan Modicon,
endüstriyel kontrolde büyük bir yenilikti. General Motors tarafından
kullanılmaya başlanarak büyük başarı elde etti. Modicon, üretim hatlarının ve
makinelerin daha etkili bir şekilde kontrol edilmesini sağladı ve kısa sürede
endüstride yaygınlaştı.
PLC’nin Gelişim Süreci
İlk Nesil
PLC’ler
İlk nesil PLC’ler, basit programlama yetenekleri ve sınırlı işlem gücü ile dikkat çekiyordu. Ancak bu basitlik, röle tabanlı sistemlere kıyasla büyük bir avantaj sağlıyordu. Programlanabilir olmaları sayesinde, üretim süreçleri hızlı bir şekilde değiştirilebiliyordu.
1970 ve 1980'lerde PLC
Teknolojisi
1970'ler ve 1980'ler boyunca PLC teknolojisi hızla gelişti. Daha güçlü işlemciler ve gelişmiş programlama dilleri kullanılarak, PLC'lerin yetenekleri arttırıldı. Bu dönemde, birçok farklı endüstriyel uygulama için özelleştirilmiş PLC modelleri geliştirildi.
Günümüzde PLC'ler ve Modern
Kullanım Alanları
Günümüzde PLC'ler, endüstriyel otomasyonun ayrılmaz bir unsuru olmuştur. İleri teknolojilerle donatılmış modern PLC'ler, üretim hatlarının yanı sıra bina otomasyonu, enerji yönetimi ve ulaşım sistemleri gibi birçok farklı alanda kullanılmaktadır.
PLC Tarihi İle İlgili Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
PLC Nedir ve Ne İşe Yarar?
Programlanabilir Mantıksal
Denetleyiciler, endüstriyel otomasyonun vazgeçilmez unsurlarından biridir.
Temel olarak, çeşitli sensörlerden ve giriş cihazlarından veri toplayarak, bu
verileri işleyip belirli mantık kurallarına göre çıkış cihazlarını kontrol
etmek gibi önemli bir işlevi yerine getirirler. Örneğin, bir üretim hattında,
PLC, bant üzerindeki ürünleri izleyebilir, üretim hızını ayarlayabilir ve
gerektiğinde bir robot kolunu çalıştırarak belirli bir işlemi
gerçekleştirebilir. Bu işlemler, PLC'nin içerisinde bulunan programlama
mantığına dayanarak gerçekleştirilir.
PLC'ler, endüstriyel ortamlarda
dahi dayanıklılıkları ve güvenilirlikleri ile tanınır. Nemli, tozlu veya aşırı
sıcak ortamlarda bile sorunsuz çalışabilirler. Bu özellikleri sayesinde,
otomotiv, kimya, gıda ve içecek, enerji gibi çeşitli endüstriyel sektörlerde
yaygın olarak kullanılmaktadırlar.
Genellikle, bir PLC sistemi birkaç
temel bileşenden meydana gelir:
·
Merkezi İşlem Birimi (CPU), sistemin
beyni olarak işlev görür ve tüm verileri işler, programı yürütür ve gerekli
komutları çıkış birimlerine ileterek kontrolü sağlar.
·
Giriş/Çıkış Modülleri (I/O), sensörlerden
ve diğer giriş cihazlarından gelen sinyalleri alır ve motorlar, lambalar,
valfler gibi çıkış cihazlarını kontrol eder.
·
Programlama Cihazı, PLC'yi programlamak
için kullanılan bilgisayar veya özel bir cihazdır ve programlar genellikle özel
bir yazılım aracılığıyla yazılır ve PLC'ye yüklenir.
·
Hafıza, program ve verileri depolamak
için kullanılır ve modern PLC'ler geniş hafıza kapasiteleri ile daha karmaşık
programları ve büyük veri setlerini işleyebilirler.
PLC'ler, programlanabilirlik ve
esneklik konusunda önemli avantajlar sağlarlar. Bir röle tabanlı kontrol
sisteminin aksine, PLC'deki programın değiştirilmesi, donanım değişikliği
gerektirmeden yeni kontrol mantıklarının kolayca uygulanabilmesini sağlar. Bu
da sistemde yapılacak değişikliklerin hızlı ve maliyet etkin bir şekilde gerçekleştirilmesine
olanak tanır. Bu özellikler, endüstriyel otomasyonun gelişiminde PLC'lerin
kritik rolünü vurgular.
PLC Açılımı Nedir?
PLC'nin açılımı İngilizce'de Programmable Logic
Controller olarak bilinir. Türkçe'de ise Programlanabilir Lojik Kontrolör veya
Programlanabilir Mantıksal Denetleyici olarak adlandırılır.
PLC’yi Kim Buldu?
PLC'nin temelleri, General Motors'ta görev yapan mühendis
Dick Morley tarafından atılmıştır. Morley, otomasyon sistemlerini daha esnek ve
programlanabilir hale getirecek bir çözüm arayışındaydı ve Allen-Bradley
firmasıyla iş birliği yaparak PLC'nin ilk versiyonu olan "Modicon"u
piyasaya sürdü.
PLC Ne Zaman Bulundu?
Programlanabilir Mantıksal Denetleyici, bazı kaynaklarda
1968 yılında, bazı kaynaklarda ise 1969 yılında tasarlandığı belirtiliyor. Özetle
Programlanabilir Mantıksal Denetleyiciler 1960'ların sonunda tasarlanmıştır.
PLC ile Röle Sistemleri Arasındaki Farklar
ve Avantajları Nelerdir?
· Kontrol devresi yazılım tarafından sağlandığı için kontrol devresinin tasarlanması, röleli bir devrenin tasarımına göre daha basittir.· Tüm kontrol işlevleri yazılım aracılığıyla gerçekleştirildiği için, farklı uygulama ve çalışma programlarına geçiş oldukça kolaydır ve donanım değişikliği gerektirmez.
· Programlanabilir Mantıksal Denetleyiciler, röle tabanlı kontrol devrelerine kıyasla oldukça daha az alan kaplarlar.
· Küçük kontrol devreleri için, röle tabanlı sistemler Programlanabilir Lojik Kontrolörlere göre genellikle maliyet açısından daha avantajlı olabilir.
· Programlanabilir Lojik Kontrolörler yüksek güvenilirliğe sahiptir ve bakımı kolaydır; arızaların tespiti ve giderilmesi daha basittir.
· Bilgisayar ve diğer kontrolörlerle iletişim kurma yeteneğine sahiptirler, bu da bilgisayarlı otomasyon süreçlerine olanak tanır.
· Arıza riski düşüktür
· Zorlu çevresel koşullarda, özellikle tozlu ortamlarda, Programlanabilir Lojik Kontrolörler röleli sistemlere göre daha güvenilir olabilirler.
ADS Mühendislik, ABB'nin öncü ve güvenilir lider partnerlerinden biri olarak tanınmaktadır. Deneyimli mühendis ekibimiz ve geniş ürün yelpazemiz ile en üst düzeyde teknik destek sağlama taahhüdünde bulunuyoruz. ABB PLC ve otomasyon çözümleri ile iş süreçlerinizi optimize etmeyi ve verimliliğinizi artırmayı hedefliyoruz. İşletmenizi geliştirmek ve başarıya ulaşmak için güvenilir bir çözüm ortağı arıyorsanız, ADS Mühendislik olarak buradayız. Yüksek kaliteli ürünlerimiz ve uzman hizmetlerimizle, başarıya giden yolculuğunuzda size destek olmaktan memnuniyet duyuyoruz.
PLC’nin tanımı ve özellikleri ile ilgili hazırlamış olduğumuz içeriğimize “PLC Nedir?” yazımıza tıklayarak okuyabilirsiniz.