ABB Türkiye Resmi Partneri
background

PLC Yapısı

12Jj47-plc-yapisi.jpg
PLC Yapısı 11.07.2024

PLC YAPISI

PLC'nin yapısını detaylı bir şekilde inceliyoruz. PLC'nin bileşenleri, işlevleri ve nasıl çalıştığı hakkında bilgi edinmek için blog yazımızı okuyun. Programlanabilir Mantık Denetleyicisi, endüstriyel otomasyonun vazgeçilmez bir bileşenidir ve bu yazıda PLC'nin temel yapı taşları olan CPU, hafıza birimleri, programlama makinesi, güç kaynağı, giriş/çıkış birimi ve genişleme birimleri üzerinde duruyoruz. Endüstriyel otomasyon sistemlerinin nasıl çalıştığını ve PLC sistemlerinin önemini anlamak için bu yazıyı kaçırmayın.

PLC Nedir?

Programlanabilir Mantık Kontrolörü (PLC), endüstriyel otomasyonun vazgeçilmez bir bileşenidir. PLC içerisinde birçok kumanda elemanı bulunmaktadır ve her eleman, kontrol edilen süreçte belirli bir görevi yerine getirmek için kullanılır. Bu elemanlar, elektrik motorları, selenoid valfler, lambalar, kontaktörler, röleler gibi çeşitli yükleri uygun şekilde kontrol etmek için kullanılır.

PLC Çalışma Prensibi

PLC'ye verilen komutlarla, bu kumanda elemanları çalıştırılarak çıkışa bağlanan yüklerin kontrolü sağlanır. Bu komutlar, genellikle mantıksal ifadeler veya matematiksel işlemler şeklinde olabilir. PLC'ler ayrıca matematiksel işlemleri gerçekleştirebilir, bu işlemler arasında toplama, çıkarma, çarpma, bölme, artırma, azaltma gibi temel işlemler bulunurken, daha karmaşık kontrol gerektiren PID (Proportional-Integral-Derivative) kontrolü gibi işlemleri de yapabilirler.

 

Her ne kadar PLC'lerin modelleri ve markaları farklı olsa da temel çalışma prensibi genellikle aynıdır. Ancak, farklı markaların PLC'leri arasında bazı farklılıklar olabilir. Örneğin, komutların ve PLC içerisinde bulunan elemanların isimlendirilmesi gibi adresleme işlemleri, markalara göre değişiklik gösterebilir.

 

Bu temel özelliklerin yanı sıra, PLC'ler genellikle özelleştirilebilir ve genişletilebilir yapılarıyla dikkat çekerler. Bu, endüstriyel otomasyon sistemlerinin farklı gereksinimlerini karşılamak için esneklik sağlar.

Genel olarak, PLC'ler endüstriyel otomasyonun önemli bir bileşenidir ve karmaşık üretim süreçlerinin kontrolünde hayati bir rol oynarlar.

Şekil: PLC yapısını genel olarak gösteren şema

PLC Parçaları Yapısı ve Fonksiyonları

Merkezi İşlem Birimi (CPU)

Merkezi işlem birimleri (CPU), PLC sistemlerinin adeta beyni olarak kabul edilir. Bu birimler, kontrol edilen sisteme ait yazılımın depolandığı ve işlendiği kartlardır. Bu yazılım, genellikle sadece mantık işlemlerini içerir ve merkezi işlem birimi tarafından yürütülür.

 

CPU, program hafızası ve programlama cihazı bağlantısı için bir arayüz (interface) barındırır. Bu arayüz, yazılımın yüklenmesini ve gerektiğinde güncellenmesini sağlar. Ayrıca, bazı PLC modellerinde, diğer PLC grupları ile entegre çalışabilmeleri için özel arayüzler de bulunabilir. Bu sayede, daha karmaşık ve geniş kapsamlı otomasyon sistemleri oluşturulabilir.

 

Bir PLC sisteminin doğru çalışabilmesi için, CPU'nun işlem hızı, hafıza kapasitesi ve diğer teknik özelliklerinin yeterli düzeyde olması gerekir. Üretim süreçlerinin verimliliği ve doğruluğu açısından, bu minimum gereksinimlerin karşılanması son derece önemlidir.

Hafıza (Bellek Elemanları-Bellek Birimi)

PLC sistemlerinde, yazılmış programların saklanması ve korunması için çeşitli hafıza birimleri bulunmaktadır. Bu hafıza birimleri arasında RAM, ROM, EPROM ve EEPROM gibi farklı türler mevcuttur.

RAM

RAM (Random Access Memory - Rastgele Erişilebilir Bellek), kelime anlamıyla ifade edildiğinde, bilgisayar sistemlerinde hızlı ve rastgele erişilebilen bir bellek türünü temsil eder. Bu bellek türü, bilgisayarın geçici verilerini depolamak ve işlemek için kullanılır. "Bellek" terimi, bu depolama biriminin temel işlevini vurgular: verilerin geçici olarak saklanması ve işlenmesi.

 

RAM, bilgilerin depolandığı şekilde modül üzerinde kalması için sürekli bir enerji kaynağına ihtiyaç duyar. Bu da RAM'in enerji kesildiğinde üzerindeki tüm bilgileri kaybedeceği anlamına gelir. Bu özelliği, diğer depolama aygıtları olan EPROM, EEPROM, flash bellek gibi birimlere kıyasla daha hızlı veri aktarım hızına sahip olmasını sağlar.

 

Fabrikanızdaki sistemlerin backup dosyalarını tutmanın önemi, iş sürekliliği ve veri kaybı riskini azaltmaktadır. Çünkü RAM'in geçici doğası nedeniyle, bilgilerin kaybolma riski her an mevcuttur. Bu yüzden, önemli verilerinizi düzenli olarak yedeklemeniz, sistem arızaları veya beklenmedik güç kesintileri durumunda veri kaybını en aza indirmenize yardımcı olur.

 

Bununla birlikte, RAM'in hızlı erişim özelliği, bilgisayarın genel performansını artırır. Özellikle çoklu görevlerin aynı anda yürütüldüğü durumlarda, yüksek kapasiteli ve hızlı RAM, sistem performansını belirleyici bir faktör haline gelir.

 

Sonuç olarak, RAM bilgisayar sistemlerinde önemli bir rol oynar ve bilgi işleme hızı ile veri saklama yeteneği arasında denge sağlar. Doğru RAM türü ve kapasitesinin seçimi, sistem performansını artırmanın yanı sıra, veri güvenliği ve sürekliliği açısından da kritik öneme sahiptir.

 

ROM

ROM (Read-Only Memory - Salt Okunur Bellek), adından da anlaşılacağı gibi yalnızca okunabilir bellek olarak adlandırılır. ROM belleğinde, sistemin çalışması için gerekli temel bilgiler bulunur ve bu bilgilere kullanıcı tarafından müdahale edilemez.

 

Bilgisayarların ilk açıldığı anda karşımıza çıkan siyah ekranda görünen yazılar, genellikle ROM belleği üzerinde kaydedilmiştir. Bu yazılar, bilgisayarın donanımını tanımlar ve işletim sistemi başlatılıncaya kadar sistemin temel işlevlerini yönetir. Örneğin, bilgisayarın açılmasında kullanılan BIOS (Basic Input/Output System), bir tür ROM belleği olarak işlev görür. BIOS, bilgisayarın donanımını başlatır ve işletim sistemini yüklemek için gerekli adımları belirler.

 

ROM bellekler, RAM belleklerde olduğu gibi her veriyi bir adres üzerinde saklar. Mikroişlemci ile doğrudan bağlantı kurabilirler ve bu sayede bilgisayarın işlemcisi, ROM belleğinden gerekli bilgilere doğrudan erişebilir. ROM belleğinin bir diğer önemli özelliği ise besleme sinyali kesildiğinde dahi üzerindeki bilgilerin kalıcı olmasıdır. Bu özellik, ROM belleğinin güç kesintileri veya diğer beklenmedik durumlarda bile sabit ve güvenilir bir kaynak olmasını sağlar.

 

ROM'un farklı türleri, özelliklerine ve kullanım amaçlarına bağlı olarak çeşitlilik gösterir:

 

1. MROM (Mask ROM - Maske ROM):

·       Fabrikada önceden programlanmış bir ROM türüdür.

·       Veriler, üretim sırasında yonga üzerine kalıcı olarak yazılır ve daha sonra değiştirilemez.

·       MROM, genel olarak eski tür cihazlarda ve belirli özel amaçlı uygulamalarda kullanılır.

 

2. PROM (Programmable ROM - Programlanabilir ROM):

·       Kullanıcı tarafından yalnızca bir kez programlanabilen bir ROM türüdür.

·       Veriler yazıldıktan sonra silinemez veya değiştirilemez.

·       Boş bir PROM yongası, özel bir cihaz kullanılarak bir kez programlanabilir.

 

3. EPROM (Erasable Programmable ROM - Silinebilir Programlanabilir ROM):

·       UV (ultraviyole) ışığı kullanılarak silinebilen bir ROM türüdür.

·       Kullanıcı tarafından birçok kez programlanabilir.

·       EPROM yongasındaki veriyi silmek için, yonga özel bir ultraviyole ışık kaynağı altına konulur.

 

4. EEPROM (Electrically Erasable Programmable ROM) veya Flash Memory:

·       Elektriksel olarak silinebilir ve tekrar programlanabilir.

·       Bir baytın ya da genellikle daha büyük blokların silinip yeniden programlanabilmesi mümkündür.

·       Bu teknoloji, USB bellek sürücüleri, SD kartlar ve SSD'ler gibi cihazlarda yaygın olarak kullanılır.

 

5. OTP (One-Time Programmable - Tek Kullanımlık Programlanabilir):

·       PROM'un bir çeşidi olarak görülebilir.

·       Bu tip ROM, yalnızca bir kere programlanabilir ve sonrasında değiştirilemez.

·       OTP, bazı durumlarda EEPROM'un daha ekonomik bir seçeneği olarak tercih edilir, özellikle verinin yalnızca bir kere yazılması gereken durumlarda.

 

Her ROM türü, farklı kullanım senaryolarına ve ihtiyaçlara yönelik avantajlar sağlar. Bu çeşitlilik, bilgisayar ve elektronik sistemlerin tasarımında esneklik ve uyumluluk sağlar.

 

EPROM

EPROM (Erasable Programmable Read Only Memory - Silinip Programlanabilir Salt Okunur Bellek), bilgisayar ve elektronik cihazlarda kullanılan bir tür bellek yongasıdır. EPROM, üzerindeki veriyi güç kaynağı kesilse bile saklayabilen bir yapıya sahiptir, yani veriler kalıcıdır. Bu özelliği, bilgisayar sistemlerinde önemli bir avantaj sağlar, çünkü güç kaynağı kesilse bile verilerin korunmasını sağlar.

 

EPROM'un belki de en önemli özelliği, programlanabilir ve silinebilir olmasıdır. Bu, kullanıcıların aynı yonga üzerine birden fazla kez yeni veri yazmasına ve eski veriyi silmesine olanak tanır. EPROM'un programlanması ve silinmesi için genellikle bir EPROM programlayıcı aygıtı kullanılır. Programlayıcı, EPROM'un içindeki programlanmış kodu silmek ve yeni veriyi yazmak için mor ötesi ışınlar kullanır.

 

EPROM yongaları, mor ötesi ışığa duyarlı olduklarından, bu işlemi gerçekleştirmek için yonganın üzerinde bir pencere bulunur. Ancak, bu pencere aynı zamanda parlak güneş ışığı tarafından da etkilenebilir ve verilerin istenmeyen bir şekilde silinmesine neden olabilir. Bu nedenle, programlama işleminden sonra EPROM yongalarının üzeri bir bantla kapatılır, böylece istenmeyen silinmeler engellenmiş olur.

 

Fabrikanızda, sistemdeki verilerin yedek kopyalarını içeren bir EPROM bulundurmanız önerilir. Bu, sistemde beklenmedik bir veri kaybı durumunda yedekleme yapılmasını ve sistem verilerinin kolayca geri yüklenmesini sağlar. Bu, iş sürekliliği ve veri bütünlüğü açısından kritik bir öneme sahiptir ve sistemlerin güvenilirliğini artırır.

 

EEPROM

EEPROM (Electronically Erasable Programmable Read-Only Memory - Elektriksel Olarak Silinebilir Programlanabilir Salt Okunur Bellek), bilgisayarlar ve diğer elektronik cihazlarda sınırlı miktarda veriyi kalıcı olarak saklanması için kullanılan bir tür yonga teknolojisidir. EEPROM, özellikle bilgisayar sistemlerinde BIOS ayarları, seri numaralar, kullanıcı tanımlama bilgileri gibi küçük verilerin saklanması için ideal bir çözümdür.

 

EEPROM, enerji kesilse bile içindeki verileri koruyabilen bir hafıza birimidir. Bu özellik, sistemlerin güvenliğini güçlendirir ve veri kaybını engeller. EEPROM içindeki veriler, elektriksel olarak yazılıp silinebilir. Bu işlem, özel bir EEPROM programlayıcı aracılığıyla gerçekleştirilir ve birçok kez tekrarlanabilir.

 

Üreticinizde yedek bir EEPROM bulundurmanın önemi, beklenmedik bir veri kaybı durumunda sistem verilerinin kaybolmasını önlemektir. Yedek bir EEPROM, sistem verilerinin güvenli bir şekilde yedeklenmesini sağlar ve sistemin iş sürekliliğini sağlar. Ayrıca, EEPROM yongaları nispeten küçüktür ve kolayca depolanabilir, bu da yedekleme işleminin pratik olmasını sağlar.

 

EEPROM'un kullanımı, elektronik cihazlarda küçük verilerin güvenli bir şekilde saklanması için önemlidir. Bu teknoloji, bilgisayarlar, akıllı telefonlar, IoT (Nesnelerin İnterneti) cihazları ve diğer elektronik sistemlerde yaygın olarak kullanılmaktadır. EEPROM'un güvenilirliği ve esnekliği, onu modern dijital sistemlerin vazgeçilmez bir bileşeni haline getirir.

 

Programlama Makinesi

Programlama makinesi veya operatör paneli, endüstriyel otomasyon sistemlerinde yaygın olarak kullanılan, PLC programlamaya uygun bir yapıya sahip özel cihazlardır. Bu cihazlar, PLC'lerin programlanması, ayarlanması ve izlenmesi için tasarlanmıştır ve genellikle endüstriyel ortamlarda kullanılırlar.

 

Operatör panelleri, genellikle bilgisayarın kullanılamadığı veya uygun olmadığı yerlerde tercih edilir. Endüstriyel ortamların sert koşullarına dayanıklı olarak tasarlanmış olan bu paneller, toz, nem, titreşim ve darbelere karşı dayanıklı olabilir. Ayrıca, operatör paneli üzerinde genellikle fiziksel tuşlar, düğmeler, dokunmatik ekranlar veya grafik kullanıcı arayüzleri (GUI) gibi kullanıcı dostu kontrol araçları bulunur.

 

Operatör panelleri, PLC programlamasını kolaylaştırmak için çeşitli özelliklere sahiptir. Bunlar arasında programlama diline uygun bir arayüz, grafiksel programlama ortamları, hata ayıklama araçları ve gerçek zamanlı izleme özellikleri yer alabilir. Bu özellikler, kullanıcıların PLC programlarını daha hızlı ve verimli bir şekilde geliştirmesine olanak tanır.

 

Ayrıca, bazı operatör panelleri, PLC'lerle iletişim kurmak için farklı iletişim protokolleri ve arabirimler sağlar. Ethernet, Profibus, Modbus gibi endüstriyel iletişim protokolleri genellikle desteklenir. Bu da operatör panellerinin çeşitli endüstriyel otomasyon sistemlerine entegrasyonunu kolaylaştırır.

 

Sonuç olarak, operatör panelleri, endüstriyel otomasyon sistemlerinde PLC programlamasını kolaylaştıran ve iyileştiren önemli bir bileşen olarak kabul edilir. Bu paneller, endüstriyel tesislerde verimliliği artırmak ve işletme maliyetlerini düşürmek için kritik bir rol oynarlar.

 

Güç Katı

PLC içerisindeki elektronik devrelerin düzgün bir şekilde çalışabilmesi için gerekli olan enerjiyi sağlayan bir güç ünitesi bulunmaktadır. Bu güç ünitesi, genellikle şebeke gerilimini istenilen seviyede dönüştürerek PLC içindeki kartların beslemesini sağlar.

 

Güç üniteleri, farklı tiplerde şebeke gerilimlerine uygun olarak tasarlanmıştır. Örneğin, 110/220 V AC veya 24 V DC gibi yaygın gerilim tipleri mevcuttur. Bu farklı gerilim seviyeleri, farklı uygulama gereksinimlerine ve endüstriyel standartlara uygun olarak belirlenir.

 

Şebeke gerilimi, genellikle endüstriyel tesislerde yaygın olarak kullanılan AC (Alternatif Akım) veya DC (Doğru Akım) formunda olabilir. Güç üniteleri, bu giriş gerilimlerini uygun düzeyde sabit bir çıkış gerilimine dönüştürür. Bu sabit çıkış gerilimi, PLC içindeki elektronik bileşenlerin güvenli ve istikrarlı bir şekilde çalışmasını sağlar.

 

Güç üniteleri, genellikle PLC içindeki giriş/çıkış kartlarından bağımsız olarak çalışırlar. Bu sayede, giriş/çıkış kartlarındaki elektronik devrelerin beslenmesi ayrı bir güç kaynağı tarafından sağlanır ve böylece kartların çalışması için gerekli enerji kesintisiz olarak temin edilir.

 

Güç ünitelerinin sağladığı istikrarlı ve güvenilir güç kaynağı, PLC sistemlerinin güvenilirliği ve performansı açısından kritik bir öneme sahiptir. Doğru güç ünitesinin seçilmesi ve uygun şekilde kurulması, PLC sisteminin verimli bir şekilde çalışmasını sağlayan önemli bir faktördür.

Giriş/Çıkış Birimi

PLC'ye gelen giriş bilgileri, genellikle kontrol edilen ortam veya makinelerden alınır. Bu giriş bilgileri, genellikle "var" veya "yok" gibi durumları belirten dijital sinyallerdir ve PLC'nin dijital girişlerini oluşturur. Dijital girişler, çeşitli saha ölçüm cihazlarından gelir ve bu cihazlar, belirli olayların gerçekleştiğini algıladıklarında PLC'ye bu durumu bildiren sinyaller gönderirler. Örneğin, basınç şalterleri, sınır şalterleri, yaklaşım şalterleri veya diğer röleler, kontaktörler ve otomatların yardımcı kontakları gibi cihazlar bu giriş sinyallerini sağlarlar.

 

Bu saha cihazları, belirli bir olayın gerçekleştiğini algıladıklarında, genellikle 0'dan 1'e sinyal seviyesine geçerek PLC'ye bu durumu bildirirler. Bu, PLC'nin sahadaki olaylardan haberdar olmasını ve bu olaylara tepki vermesini sağlar. Dolayısıyla, bu cihazlar, çeşitli fiziksel değişimleri, PLC'nin anlayabileceği 0-1 sinyallerine dönüştürerek sistemin gerçek dünyadaki olaylarına duyarlı olmasını sağlarlar.

 

PLC'nin beyni olarak nitelendirilen CPU'nun yanı sıra, PLC'nin giriş/çıkış (I/O) bölümleri de oldukça önemlidir. Bu I/O birimleri, PLC'nin gözleri, kulakları ve dili olarak düşünülebilir. Giriş birimi, sensörlerden veya diğer giriş cihazlarından gelen sinyalleri alır ve bunları içindeki elektronik devreler aracılığıyla CPU'ya ileterek işlenmeye hazır hale getirir.

 

Özetle, PLC'nin giriş bölümleri, sistemin dış dünyayla etkileşimini sağlayarak, çeşitli saha cihazlarından gelen sinyalleri alır ve bunları işlenmeye hazır hale getirir. Bu sayede PLC, endüstriyel otomasyon sistemlerinde çeşitli kontrol ve izleme görevlerini etkin bir şekilde yerine getirebilir.

 

Genişleme Birimleri

Genişleme birimleri, PLC'ler için özel olarak tasarlanmış modüllerdir ve adlarından da anlaşılacağı gibi, genellikle kişisel bilgisayarların yapısında bulunan bilgi saklama görevlerini yerine getirmek üzere kullanılırlar. Bu modüller, genellikle PLC'nin ana görevleri arasında bulunmayan ancak sistemin performansını artıran ek işlevler sunarlar. Özellikle büyük miktarlarda veri saklama veya karmaşık hesaplama gibi görevler için optimize edilmişlerdir.

 

PLC'lerin işlevi, genellikle sürekli kontrol ve otomasyon görevlerini yerine getirmektir. Bu nedenle, CPU içinde sabit olarak saklanması gerekmeyen veya saklanamayacak kadar büyük veri miktarları için özel modüller kullanılır. Bu modüller, genellikle PLC sistemi içine dahil edilen bir kart aracılığıyla veri alır, bu verileri işler ve gerektiğinde büyük miktarlarda saklarlar. Bu işlemleri gerçekleştirebilmek için modül içinde özel olarak tasarlanmış yazılımlar bulunur.

 

CPU, bu kartlara bilgileri internal bus hattı üzerinden farklı komutlar ile gönderir. Bu komutlar arasında dosya ortamı komutları da bulunabilir ve örneğin, bir veritabanı içerisindeki bilgi saklanabilir veya alınan veriler bu veritabanına yazılabilir. Bu, PLC'ye takılan bu tür kartların, PC'lerdeki gibi, bilgilerin yedeklenmesini sağlayarak sistemin güvenilirliğini artırır. Ayrıca, floppy sürücüleri üzerinden bilgilerin yedeklenmesi gibi geleneksel yöntemler de mevcuttur.

 

Özetlemek gerekirse, genişleme birimleri, PLC'lerin yeteneklerini genişletmek ve ek işlevler eklemek için kullanılır. Bu birimler, sistemin daha karmaşık işlemler yapmasını sağlar ve verimliliği artırır. Bu sayede, farklı uygulama gereksinimlerine uygun çözümler sunarak PLC sistemlerinin esnekliğini artırırlar.

Kartların Takıldığı Raflar (Rack’s)

PLC sistemlerinde kartların takıldığı raflar (rack'ler), farklı PLC modelleri ve uygulamaları için özel olarak tasarlanmış yapılar sunar. Bu raflar, PLC sistemlerinin performansını, dayanıklılığını ve kullanılabilirliğini doğrudan etkileyen önemli bir bileşendir. Her PLC modeli ve sınıfı, belirli ihtiyaçlara ve kullanım senaryolarına uygun farklı raf tasarımlarına sahip olabilir.

Raylı Montaj ve Submodüller

PLC sistemleri, genellikle iki ana montaj tipiyle tasarlanır: raylı montaj ve submodül montajı.

Raylı Montaj:

  • Kartlar doğrudan ray üzerine yerleştirilir.
  • Daha kompakt ve sade bir yapı sunar.
  • Esneklik açısından bazı sınırlamalara sahip olabilir.

 

Submodül Montajı:

  • Kartlar submodüllere monte edilir.
  • Daha esnek ve genişletilebilir bir yapı sunar.
  • Bus hattı ile kartlar arasında veri transferi sağlar.
  • Montaj kolaylığı sunar.

 

Subrack Sistemleri ve Modüler Yapı

Subrack'ler, ray sistemine uyumlu olmayan ve vida montajı ile sabitlenen elemanlardır.

Özellikleri:

  • Daha karmaşık ve genişletilebilir bir yapı sunar.
  • Fan üniteleri eklenmesine olanak tanır.
  • Güç kaynaklarını da içerebilir.

 

Giriş/Çıkış ve Özel Modüller İçin Raflar

Bazı PLC modellerinde giriş/çıkış kartlarının veya özel modüllerin monte edilebileceği raflar da mevcuttur.

Giriş/Çıkış Kartları:

  • Sensörler ve aktüatörler ile bağlantı kurar.
  • Sistemin dış dünya ile etkileşimini sağlar.

Özel Modüller:

  • Veri saklama, yüksek hızlı işlem yapma veya özel iletişim protokollerini destekleme gibi görevler için kullanılır.

Özellikleri:

  • Daha geniş ve ağır kartları barındıracak şekilde yapılandırılmıştır.
  • Daha fazla güç tüketir.
  • Daha etkin bir soğutma sistemi gerektirir.

 

Rafların Dayanıklılığı ve Güvenilirliği

PLC kartlarının takıldığı raflar genellikle endüstriyel ortamlarda kullanılmak üzere tasarlanmıştır.

Önemli Kriterler:

  • Toz, nem, titreşim ve darbelere karşı dayanıklılık.
  • Kolay montaj ve demontaj.
  • Hızlı bakım ve onarım.

 

PLC kartlarının takıldığı raflar, PLC sistemlerinin performansını ve esnekliğini artıran önemli bileşenlerdir. Farklı montaj tipleri ve modüler yapılar, çeşitli endüstriyel otomasyon uygulamalarının ihtiyaçlarına uyum sağlar.

 

PLC'nin yapısal bileşenlerini ve işlevlerini detaylı bir şekilde incelediğimiz bu yazıda, endüstriyel otomasyonun temel taşlarından biri olan PLC'nin önemine ve karmaşıklığına dair derinlemesine bir anlayış edindik. PLC'nin temel yapı taşları olan CPU, hafıza birimleri, programlama makinesi, güç kaynağı, giriş/çıkış birimi ve genişleme birimleri üzerinde durduk. Ayrıca, PLC kartlarının takıldığı rafların özelliklerine ve önemine de değindik. Bu bileşenlerin bir araya gelerek endüstriyel süreçlerin kontrolünde kritik bir rol oynadığını ve PLC'nin esnekliği, güvenilirliği ve performansı açısından hayati olduğunu vurguladık. Sonuç olarak, PLC sistemlerinin endüstriyel otomasyon alanında temel bir unsur olduğunu ve sürekli gelişen teknolojiye uyum sağlayarak endüstriyel süreçlerdeki etkinliği artırdığını belirtmek mümkündür.

 

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

PLC Yazılımı Nedir?

PLC yazılımı, Programlanabilir Mantık Denetleyicisi üzerinde çalışan kontrol programlarını yazmak, düzenlemek ve yüklemek için kullanılan yazılımdır. PLC yazılımı, endüstriyel otomasyon süreçlerini kontrol etmek için gerekli olan tüm talimatları ve mantıksal işlemleri içerir.

PLC Modülleri Nelerdir?

PLC modülleri, Programlanabilir Mantık Denetleyicisi sisteminin işlevselliğini ve esnekliğini artıran bileşenlerdir. Bu modüller, PLC'nin giriş ve çıkışlarını genişletmek, çeşitli iletişim protokollerini desteklemek, özel kontrol fonksiyonları eklemek ve daha karmaşık işlemleri gerçekleştirmek için kullanılır. İşte PLC sistemlerinde yaygın olarak kullanılan modüller:

1. Giriş Modülleri (Input Modules)

Giriş modülleri, dış dünyadan gelen sinyalleri PLC'ye ileten bileşenlerdir. İki ana türü vardır:

·       Dijital Giriş Modülleri: Açık/kapalı veya 0/1 gibi ikili sinyalleri alır. Butonlar, şalterler ve sensörler gibi cihazlardan gelen dijital sinyalleri okur.

·       Analog Giriş Modülleri: Sürekli değişen sinyalleri alır. Sıcaklık, basınç, akış hızı gibi analog verileri sensörlerden okur ve PLC'ye iletir.

2. Çıkış Modülleri (Output Modules)

Çıkış modülleri, PLC'den gelen komutları dış dünyaya ileten bileşenlerdir. İki ana türü vardır:

·       Dijital Çıkış Modülleri: On/Off durumundaki sinyalleri gönderir. Röleler, lambalar ve motorlar gibi cihazları kontrol eder.

·       Analog Çıkış Modülleri: Sürekli değişen sinyalleri gönderir. Kontrol valfleri ve değişken hız sürücüleri gibi cihazları kontrol eder.

3. İletişim Modülleri (Communication Modules)

İletişim modülleri, PLC'nin diğer cihazlar ve sistemlerle veri alışverişi yapmasını sağlar ve çeşitli protokolleri destekler:

·       Ethernet Modülleri: Ethernet ağı üzerinden veri iletişimini sağlar.

·       Profibus/Profinet Modülleri: Endüstriyel otomasyon sistemlerinde yaygın olarak kullanılan Profibus ve Profinet protokollerini destekler.

·       Modbus Modülleri: Modbus protokolü üzerinden iletişim kurar.

·       CAN Modülleri: CAN bus protokolünü kullanarak otomasyon ve kontrol sistemlerinde iletişimi sağlar.

4. Özel Fonksiyon Modülleri (Special Function Modules)

Bu modüller, PLC'ye özel işlevler ekler:

·       PID Kontrol Modülleri: Proses kontrol uygulamalarında kullanılan PID (Proportional-Integral-Derivative) kontrolünü sağlar.

·       Yüksek Hızlı Sayıcı Modülleri: Yüksek hızda darbe sinyallerini sayar ve işleme alır.

·       Pozisyon Kontrol Modülleri: Servo motorlar ve step motorların hassas konumlandırılması için kullanılır.

·       Ağırlık Ölçüm Modülleri: Tartım ve dozajlama sistemlerinde kullanılır.

5. Güç Kaynağı Modülleri (Power Supply Modules)

Güç kaynağı modülleri, PLC sisteminin tüm bileşenlerine gerekli enerjiyi sağlar. Şebeke gerilimini gerekli düşük voltajlı DC güce dönüştürür.

6. Genişleme Modülleri (Expansion Modules)

Genişleme modülleri, mevcut PLC sistemine ek giriş/çıkış kapasitesi ekler. Bu modüller, PLC'nin giriş ve çıkış sayısını artırarak daha fazla cihaz ve sensörün bağlanmasını sağlar.

7. Hafıza Modülleri (Memory Modules)

Hafıza modülleri, PLC programlarını ve verilerini depolamak için kullanılır. Çeşitli veri yedekleme ve program saklama çözümleri sunar.

8. İnsan Makine Arayüzü (HMI) Modülleri

HMI modülleri, kullanıcıların PLC sistemlerini izlemelerini ve kontrol etmelerini sağlar. Dokunmatik ekranlar, buton panelleri ve grafik kullanıcı arayüzleri içerir.

PLC modülleri, sistemin işlevselliğini ve esnekliğini artırarak, endüstriyel otomasyon uygulamalarının gereksinimlerine uygun çözümler sunar. Her bir modül, belirli bir görevi yerine getirir ve PLC'nin genel performansını optimize eder.

 

Sektörün öncü firmalarından biri olan ADS Mühendislik, ABB'nin güvenilir ve saygın lider partnerlerinden biridir. Deneyimli mühendis ekibimiz ve geniş ürün yelpazemiz ile sizlere en yüksek düzeyde teknik destek sunmayı ve otomasyon ihtiyaçlarınıza en uygun çözümleri sağlamayı hedefliyoruz.

 

ABB PLC ve otomasyon çözümlerimizle iş süreçlerinizi optimize ederek verimliliğinizi artırabilir ve rakiplerinizin önüne geçmenizi sağlayabiliriz.

 

PLC seçimi hakkında hazırlamış olduğumuz içeriğimize “PLC Seçiminde Dikkat Edilecek Hususlar” yazımıza tıklayarak okuyabilirsiniz.

Hemen Teklif Al